İŞ ARAMA SÜRECİ HAKKINDA UYDURULMUŞ 5 ŞEHİR EFSANESİ

Bir iş başvurusunda bulunmayı mı düşünüyorsunuz? İster yeni mezun olun, ister iş değiştiriyor olun, bu zamana kadar iş arama süreci hakkında uydurulmuş olan birçok şehir efsanesi duymuşsunuzdur. Özellikle kimin tavsiyesini dinleyeceğinizden emin olamadığınızda ya da nereden başlamanız gerektiğini bilemediğinizde; iş aramak sizin için biraz korkutucu olabilir. İnternette ufak bir arama yaptığınızda göreceksiniz ki; iş görüşmesinde ne giyilmeli, sorulara nasıl cevap verilmeli, nasıl davranılmamalı gibi bir çok konuda bilgi fazlalığı bulunmakta. Kulaktan kulağa yayılmış olan iş arama süreci hakkında uydurulmuş 5 şehir efsanesini sizin için kaleme aldık.

Efsane #1 – Olacağı varsa olur

Aslında, hayır. Bir işe kabul edilmek, hayattaki birçok şey gibi sıkı çalışma ile alakalıdır. Pozisyon için uygun olduğunuzu kanıtlamak sadece iş görüşmesi sırasında değil, işe kabul edildikten sonra hemen her gün yapmanız gerekecek olan bir şeydir. Bunu kanıtlamanın yollarından biri, başvuru yapacağınız şirketi önceden araştırarak CVnizdeki bazı kısımları işin gerektirdiklerine göre öne çıkartmaktır. Böylece pozisyona uygun bir aday olduğunuzu kanıtlayabilirsiniz. İş ilanında kullanılmış anahtar kelimeleri saptayın ve örneğin ön yazınızı yazarken bu kelimeleri kullanmaya özellikle önem verin.

Efsane #2 – Ne kadar çok CV gönderirsen mülakat için aranma şansın o kadar artar

Hayır, iş başvuruları kesinlikle sayılarla alakalı değil. Her potansiyel işverene CV göndermenizin aslında size iyiliğinden çok zararı dokunur. Eğer toplu gönderimlerde bulunur ve eğitiminize ya da deneyiminize uymayan pozisyonlara başvurularda bulunursanız bunun size faydasından çok, zararı dokunabilir. Bu sebeple, her başvuruya göre CVnizi şekillendirmek, o pozisyonda aranan özelliklere uygun deneyimlerinizi öne çıkarmak oldukça önemlidir. Evet, bu biraz zaman alan bir şey ama emin olun sonuç olarak harcadığınız emeğe değdiğini göreceksiniz. Kalite her zaman çok CV göndermekten daha önemlidir.

Efsane #3 – 2 sayfadan fazla olan CVnizi kimse okumaz

İş verenler ellerine ulaşan bir sürü CVyi tarayarak kontrol etmektedir. Bu sebeple, güçlü olduğunuz yeteneklerinizi ve CVnizin üstlere yerleştirilmesini sağlayacak iş ilanı ile uyumlu yeteneklerinizi görünür bir yere koymanız ve CVnizi kısa tutmanız önemlidir. Ancak, başvurduğunuz işi almanıza yardımcı olacağına inandığınız deneyimleriniz varsa ve hepsini yazmak 2 sayfadan uzun sürüyorsa, bunu sorun etmeyin. CVniz uzadıkça onu yapılandırma şekliniz de önem kazanır. Başlıklar ve madde işaretleri kullanarak yazdıklarınızı daha okunaklı hale getirin ve önceliklendirin.

Efsane #4 – CVnizdeki boşluklar korkunç görünür

CVnizdeki boşluklar bazı durumlarda sizin daha dinamik bir aday olduğunuzu gösterebilir. Tabi bu tamamen muhtemel işvereninize bunu nasıl pazarladığınıza göre değişir. Bazen şirketler kesintiye gidebilir ve işten çıkarmalar yapabilir. Bu durum asla sizin kişisel performansınız ile alakalı değildir. Bu sebeple bunu kişisel hale getirmeyin ve bunun kendinize olan güveninizi yıkmasına izin vermeyin. Diğer boşluklarda ise kendinize yatırım yapmak istemiş olabilirsiniz. Yurt dışında seyahat etmek, İngilizce öğrenmek, bir sertifika programına katılmak ya da başka bir ülkede gönüllü olarak çalışmış olmak CVnizdeki boşlukları fırsata çevirmenize katkıda bulunur. Yurt dışında geçirdiğiniz sürede yeni bir dil öğrenmiş, kendi ayaklarınız üzerinde bağımsız bir şekilde durma yeteneği kazanmış, yeni kültürlerle tanışmış ve onlarla kaynaşmış bir dünya vatandaşı olursunuz. Eğer yurt dışına seyahat etmemeye karar verirseniz neden bu boş vaktinizi kendi ülkenizde atölyelere, kurslara katılarak kendinizi geliştirmeye adamayasınız?    

Efsane #5 – Mülakattan sonra süreçle ilgili iletişime geçmek ısrarcılık olarak görülür

Hiç de değil! Bunu nereden duydunuz bilmiyoruz ama mülakattan sonra sürecin takibini yapmak gerçekten önemlidir. Çok hevesli ve ısrarcı gözükeceğinden belki hemen görüşme sonrasında değil ama bir süre geçtikten sonra şirketle ve orada çalışmakla ilgilendiğinizi göstermek adına tekrar iletişime geçmeniz önemlidir.

İş görüşmesine katıldığınız şirketi sevmek zorunda değilsiniz. Bir aday olarak, nasıl bir yerde çalışmak istediğinizi görüşme sırasında çabucak unutmuş olabilirsiniz. Eğer görüşmeden çıktığınızda kendinizi gerçekten heyecanlı hissediyorsanız ve böyle bir yerde çalışmak istiyorsanız, bunu onlara da söylemelisiniz. Görüşmeden birkaç gün sonra, onlara pozisyon için uygun olduğunuzu düşündüğünüzden ve size bu fırsatı verdikleri için teşekkür ettiğinizden bahsettiğiniz bir email yazabilirsiniz. Maili kısa tuttuğunuzdan ve içten bir şekilde yazdığınızdan emin olun.

İş ararken neler yapmanız gerektiği konusunda başka herhangi bir tavsiyeyle karşılaştınız mı? Karşılaştığınız tavsiyeleri aşağıda yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

FAYDALI LİNKLER:

• Kaplan International yurt dışı İngilizce Kursları
• Online İngilizce Seviye Belirleme Testi (Ücretsiz)
• Kaplan International Broşürü (Ücretsiz)